Başkan Hürriyet hemen mesaj yolladı

Başkan Hürriyet hemen mesaj yolladı

“İzmit’te çözüm üreten kazanır” başlıklı yazıma çok sayıda tepki aldım.
Amacım, İzmit’in problemlerini büyütmek yerine hızlıca çözüme kavuşturmanın halk tarafından daha çok takdir toplayacağına dikkat çekmekti.
Fethiye Caddesi’nin göbeğindeki bir inşaatta çalışacak iş makinalarının oraya nerden girip, çıkacağını şehri yönetenler kendi aralarında konuşup, çözemeyecek duruma geldiyse durum vahimdir demeye çalıştım.
Aldığım tepkilerden bu tespitin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görmüş oldum.
Tabi, konunun muhataplarından biri de İzmit Belediye Başkanı Sayın Fatma Kaplan Hürriyet’ti.
Meğer, Sayın Başkan bu konuda çok dertliymiş. Hemen mesaj yolladı:
“Bahar Hanım eleştirileriniz başımız üzerine. Keşke bir gün gelseniz de çayımızı içseniz. Üç yıldır arka kapı diplomasisi kullandığımız halde, mecliste bile muhalefet etmediğim halde, sinsi sinsi nasıl engellediğimizi dinleme zahmetine girseniz. Keşke elimizden alınmaya çalışılanları da görüp yazsanız. Biz mi bu noktaya getirmiyoruz. Ne yazık ki birileri Fetö benzeri sinsi yöntemleri kullanarak her yolu tıkıyor. Açmaya çalışıyoruz olmuyor. Arıyoruz olmuyor. Gidiyoruz olmuyor. En son çare yüksek ses çıkarmak zodunda kalıyoruz. O zaman çözülüyor bazı şeyler. Ama ne hikmetse hep tek taraflı yargıların haksız yorum ve suçlamaların muhattabı olmaktan da bıktık. Tüm çalışanlarımız paranoyak oldu nerdeyse. Bir kadın olarak keşke daha fazla destek çıksaydınız. Yine de canınız sağolsun. Üç yıldır yaşatılan travmaları, engellemeleri, sinsi planları, ona rağmen halk için mücadelemizi dinlemek isteyenlere kapımız açık. Eğer yazdığınız gibi her şeyi tüm girişimlerimizle çözüyor olsalar biz neden böyle açıklamalar yapalım. Kendimize eziyet etmeyi sevdiğimizi falan mı düşünüyorsunuz?”
Sayın Başkanı en iyi anlayacak kişilerden birinin ben olacağımı düşünüyorum.
Bu şehirde yıllarını bu mesleğe vermiş, gazetecilik dışında hiçbir uğraşı olmamış biriyim.
Yıllarca muhabirlik yaptıktan sonra bu yeni yola çıkarken kadın olmanın zorluklarını çok yaşadım.
Derdimi anlatmakta zorlandım.
Ama tıpkı kendisi gibi, ben de kimse destek olmasa bile inancımı hiç kaybetmedim ve bugün bu yola hemen hemen tek başıma çıktım.
Mesajlarını okurken bu yüzden yüreğimin bir köşesi sızladı diyebilirim.
Bu vesileyle şunu da belirtmek isterim ki, Sayın Başkan ben size ulaşmak, çayınızı içmek, sizi dinlemek, sizin yaşadıklarınızı yazmak inanın çok istedim.
Bunun için çalışma arkadaşlarınıza birçok defa talepte bulundum, mesaj yolladım. Ne yazık ki, size ulaşmak mümkün olmadı.
Bugün, göstermiş olduğunuz hassasiyeti görünce hatanın sizde olmadığını anlıyorum.
Dilerim, bundan sonra daha sık görüşelim.
Şunu da belirtmek isterim ki, elbette yorumlarımda, yazılarımda kimsenin etkisi altında kalacak değilim.
Başkan Hürriyet’in de bu diyalogu kurarken, bu düşünceme saygı duyacağından en ufak şüphem yok.
İzmit’le ilgili, ya da kendisiyle ilgili yanlış düşündüğümüz ne varsa yeri geldiğinde aynı üslupla dile getirmeye devam edeceğiz. Ve eminim, bundan kendisi de not çıkaracaktır.
Herşeyden önce, Sayın Başkan’ın çağdaşlık ve özgürlüklerin daha yaygınlaşması için çalıştığına inanıyor, böyle bir misyonu bulunduğunu düşünüyorum.