İzmit bu şehrin kalbidir. Son zamanlarda Gebze bölgesi inanılmaz gelişti, ciddi yatırımlar aldı. Hem nüfus, hem de ekonomi açısından çok çok ileride. Bir dönem Dünya Gazetesi’nde görev yaparken biliyorum, organize sanayi bölgeleri, fabrikalarıyla ülke ekonomisinin enerjisi hiç bitmeyen küçük dinomosudur Gebze.
Ama Körfez’in ucuna kurulu İzmit hala bu şehrin kalbidir. Doğası, tarihi, kendine has ruhu vardır.
İzmit’te yaşanan gelişmeler dikkatle takip edilir.
İzmit, bu dönem siyasi açıdan da dikkat çekici bir konumda. AKP’nin 11 ilçe belediyesine karşı, CHP’li tek belediye İzmit.
Ne yalan söyleyeyim, sadece siyasi açıdan değil, İzmit’te bir kadın belediye başkanının kazanmasına da çok sevinmiştim.
Leyla Atakan’dan sonra İzmit’i ikinci bir kadın belediye başkanının yönetecek olması, bir kadın olarak beni de heyecanlandırıyordu.
Üç yıldan fazla bir zaman geride kaldı. Bugün gelinen noktada İzmit, bir kadın elinin değdiği şehir olmaktan ziyade AKP-CHP çekişmesinin en fazla yaşandığı, sürekli tartışma çıktığı bir yer haline geldi.
Bu durum siyasiler açısından motivasyon kaynağı olabilir. Bu şekilde kendilerini şarj ediyor olabilirler. Ayrım yapmadan söylüyorum, her iki taraf da bunu doğru yol olarak görüyor olabilir. Ama halka sorarsanız durum hiç de öyle değil.
Çevremde sürekli duyuyorum. Bu tartışmalar ne zaman sona erecek diye merakla bekliyorlar. Bu tartışmalardan insanlar inanılmaz sıkılmış durumda.
Peki, bu tartışmaları tetikleyen kim?
Öncelikle meclis çoğunluğunu elinde bulunduran AKP’lilerin bazı kritik noktalarda doğru adımı atamadığını düşünüyorum.
Anlık, kısa vadeli hesaplar yaparak hem belediyeye, hem İzmit’e zaman kaybettirdiler.
Diğer taraftan, Başkan Hürriyet’in de işin olurunu bulmaya çalıştığını sanmıyorum.
AKP’liler 1 vuruyorsa, Başkan Hürriyet 10 vuruyor.
Durum öyle bir noktaya geldi ki, artık karşılıklı iletişim kurulamıyor.
Bunu nereden çıkarıyorsun diye sorarsanız, Fethiye Caddesi’nde eski çeşmenin olduğu yerde yapılacak yeni vakıf işhanı inşaatı için yapılan açıklamalar derim.
Dün haber sitelerinde hayretle okudum. Fethiye Caddesi’nin tam ortasında kalan bu inşaat alanına iş makinalarının ne taraftan gireceği konusunda İzmit Kent Merkezi Derneği Başkanı Murat Öztürk, yanına aldığı İzmit Belediye Başkan Yardımcısı Emirşah Torun’la CHP adına AKP’li meclis üyelerine çağrı yapıyor. İş makinalarının Fethiye Caddesi’ne en az zarar verecek şekilde alt taraftan, Yürüyüş Yolu’nu da bölerek bölgeye girip-çıkmasını istiyor.
Murat Öztürk’ü yakından tanımam. İyi niyetle birşeyler yapmaya çalıştığını düşünüyorum. Ama bu çağrıyı yapmak, diyalog köprüsünü kurmak Allah aşkına Murat Öztürk’e mi kaldı? İKM Başkanı bu tartışmanın içinde kalmak, arada kalmak zorunda mı?
Ama görüyorum ki, maalesef Başkan Hürriyet’in bu konularda Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’la iletişim kuracak, bu meseleyi büyütmeden çözecek kimsesi kalmamış.
Doğrusu çok acı bir durum. Geçmişte ne siyasetçiler biliyorum, ne büyük meseleleri, ne büyük sorunları, kendi görüşü dışındaki hükümet yöneticilerine yaptırıp, çıt çıkmadan sorun çözerdi. Bu şehirde Sefa Sirmen gibi bir ekol, en büyük eserlerin açılışına Süleyman Demirel’i getirirdi.
Şimdi iki tane kamyon şuradan geçse olur mu diye Büyükşehir Belediye Başkanına soramıyorlar. Araya aracı koyuyorlar, gündem yapıyorlar.
Bunu bu duruma kim getirdi bilmiyorum.
Başkan Büyükakın’ın özellikle bu Fethiye Caddesi’nin yapımıyla ilgili iyi niyetini en başta görmüştük. Meclis konuşması çok etkileyiciydi. Diğer taraftan, bu iyi niyete karşılık Başkan Hürriyet karşı tarafa hiç adım attı mı, ya da atmayı düşündü mü bilmiyorum.
Bildiğim tek şey var, İzmit’te çözüm üreten kazanır.