Güncel

Buz Pateni Salonu’nda zor günler

 

Birçok sporcu ve aile isyanda

CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko’nun mecliste dile getirdiği ve bir çok sporcu, veli ve antrenörün töhbet altında kalmasıyla yapılan araştırma sonucu ortaya çıkan olaylar pes dedirticek cinsten. Buz Pateni Salonu’nda eğitim gören sporcular, antrenörler ve veliler, bir sporcunun ailesinin uyguladığı mobing nedeniyle zor günler geçiriyor.

 

Buz Sporları Salonu’nda yıllardır süren psikolojik savaş ve sözlü taciz velileri canından bezdirdi. Önce sporcunun rakibiyle veli arasında başlayan sürtüşme sonra antrenör, çalışanlar ve  federasyona kadar sıçradı. Buz Sporlar Milli oyuncu Burak Demirboğa, sözlü taciz nedeniyle antrenman dahi yapamadığını iddia ederek, “Bir sporcunun ailesi yüzünden yaklaşık 7 yıldır bu işkence devam ediyor. Önce rakibi olan çocuklara taktı, sonra veliler ve diğer sporculara. Özellikle milli sporcular antrenman yaparken hiç bir velilinin salon içinde olmaması gerekiyor. Ancak bu aile sürekli ellerinde kamerayla bizleri çekiyor veya antrenman yaparken küfürlü sözlerle taciz ediyor. Bir çok veli ve antrenörlerle karakolluk oldu. Kendisi albay olduğu için tehdit vari tavırlarla istediklerini yapabiliceklerini söylüyor. İftiraları yüzünden Olimpiyatlara gitmem engellendi. Ne istiyorlar, amaçları ne kimse anlayamıyor. Herkesi yıldırdılar. Ben de uzaklaştırma ve hakaret davası açtım” dedi.

 

Salonda antrenman yapan milli sporcuların velilerinden, Emel İncel, Dilek Selen, Asuman Doğan, Ayten Demirboğa ve Nalan Yıldız ise, “Bu aile yüzünden canımızdan bezdik. İllallalah dedik. Huzurumuz kalmadı. Çocuklarımızın psikoloji bozuldu. Sporu bırakma noktasına geldi çocuklarımız. Sözlü taciz, hakaret gibi bir çok çirkin hareketlerinden dolayı hiç bir anterenör çalışmıyor. Çünkü antrenörleri de karalıyorlar. Daha sonra da gazetelere, ‘Antrenörsüz’ diye haber yaptırıyorlar. CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko’ya da yanlış bilgi aktarıp mecliste konuşmasını sağladılar. Bu nedenle Meclis kürsüsünden bizim gibi bir çok aile ve sporcu çocukları ağır ithamlarla töhmet altında bıraktı. Ve bu durum bizleri çok üzdü. Ancak biz de vekilimize ulaşıp kendisine gerçeği anlattık. O da kendisini yanılttıklarını söyledi. Defalarca karakolluk olduk. Önce bizlere  iftiralar atarak polise şikayet ettiler. Karakolun önünden geçen insan değiliz”dedi.

Hakaretleri ve sözlü tacizleri bitmediğinden kendilerinin de hakaret ve  uzaklaştırma davası açtığını söyleyen veliler, “Bütün veliler ayrı ayrı dava açtık. 12 yıldır çocuklarımız burda eğtim görüyor ve hepsi milli sporcu. Ama son 7 yıldır canımızdan bezdik. Burda herkes mi kötü. Hiç mi iyi insan yok. Kimse onlara bir şey yapmadı. Uygunsuz davranışlarından dolayı Federasyon disiplin kuruluna sevkedildi. Eşi sürekli, ‘Benim kocam asker. Devleti savunuyor, daha iyilerine layığız’ diye ortalıkta terör estiriyor. Cengiz Topel Havaalanı’nda çalıştığı için bir gün salonun tepesine helikopterle geldi. Salon başımıza yıkılıcak zannettik. Eşi de kocasının kullandığı helikoptere aşağıdan el sallayarak, ‘Kocam asker bana ona göre davranacaksınız ‘ diye aklınca göz dağı vermeye çalışıyor. Kocası da ‘Ben askerim bana kimse bir şey yapamaz, hepinizi mahfederim diye tehditlerle ortalıkta dolaşıyorlar. Kimse onlara vir şey yapmıyor. Aksine yanlarına bile yaklaşmıyoruz. Askerliğin askariyede geçer’ diyen tesis amiri Cahit Han’ıyı işinden ettiler. Ellerinde kamera bizleri çekip mobing yapiyorlar. Bizim de çevremizde tanıdık askerler var ama hiç böylesini görmedik. Eşi, kolumu kırdılar, darp edildim diyerek polislerle salona geldi. Kadına dokunan bile olmadı. Bir çok şikayeti asılsız çıktığı için polisler bile bezdi. Cengiz Topel’e şikayet ettik ama sonuç alamadık. Hiç kimse onlarla iletişime dahi geçmiyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.

Buz Antrenörleri Rana Belkıs Göçmen, Hasan Basri Akman, Birce Güler, Tuğba Sarıgül de, A.E.D  sporcuyu ailesinin yaptıklarından dolayı artık kimsenin kendisini çalıştırmak istemediğini söyleyerek, “Bu çocuğa çok emek verdik. Ama biz antrenörlerin sanki bu çocuğa hiç bir emek vermemişiz, katkımız olmamışız gibi lanse ettirip defalarca haber yaptırdılar. Bu çocuk peki buralara nasıl geldi. Bizlere de kafayı takıp mobing uygulamaya başladılar. Müsabakalara sıkı bir şekilde çalışmamız gerek ama bu aileyle uğraşmaktan işimizi yapamıyoruz. Bu aile son yıllarda iyice çirkinleşmeye başladı ve kimse de dur diyemiyor” dedi.

En son sporcunun antrenörlüğünü yapan Hasan Basri Akman ise, “Bir ay öncesine kadar sprocunun antrenörüydüm. Çocukla hiç bir sorunum yoktu. Yarışmaya gittik, ailesinin baskısıyla benim yarışa katılmamı istemediler. Sonra da, ‘Antrenörsüz yola çıktı, başarılı oldu’ diye gazetelere haber yaptırdılar. Ben TOHM Antrenörüyüm. Beni  kısa adı TOHM olan Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi atadı. Ama bu iftiralarından dolayı ordan da ihraç edildi bu çocuk. Gözlerimde sorun olduğu için benim için, ‘Kör Antrenör’ istemiyoruz’ dediler. Özel lenslerle sorunumu ortadan kaldırıyorum. Bir çok sporcuyu çalıştırıyorum. Bu aileyi Gençlik İl Sporu da mahkemeye verdi. Çirkin ithamlar artık bizi mahfediyor”dedi.

8 aylik hamile olan Antrenör Birce Güler ise, “Hamileyim bu halimle onları dövmüsüm diye iftira attılar. Biz hep taraf tutuyormusuz, hiç bir sporcuyu birbirinden ayırt etmiyoruz. Hakarete uğrayaz bizleriz. Ama en son ‘Eşek gibi bakacaksınız’ diye hakaretlerinden dolayı bütün antrenörlerle bakmama kararı aldık” dedi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu